Vanessa Winship
İngiltere
Karadeniz
Benim için deniz, diğer tüm insan eliyle yapılmışların aksine tek doğal sınırdır. Bu çalışma, bir iç denizle çevrili altı ülkenin insanları hakkında.
Binlerce yıl boyunca Karadeniz kıyısında bir kültür çeşitliliği varlığını sürdürdü. Deniz başlı başına insanları ve kültürleri ayırırken aynı zamanda onları bir araya getirdi. Bir zamanlar Pontus Euxinus (soğuk deniz) olarak adlandırılan Karadeniz'in kıyılarının her zaman ziyaretçisi vardı ve sömürgeleştirildi. Karadeniz, paradoksların denizi. Gel giti olmasa da, yüzde doksanı ölü bir olsa da hala gıda va hayat kaynağı.
Karadeniz üç büyük imparatorluğun ve onların stratejik hedeflerinin merkezinde oldu. Zengin bir tarih, mit, efsane ve edebiyat yuvası.
Klasik anlamda güzel olarak tanımlanmayabilir ve kimi zaman emsali Akdeniz'in yanında zayıf kalır. Bu yolculuk beni merkezinde çok büyük bir su kütlesinin olduğu çok geniş toprakların karşı tarafına geçirdi. Tekrar tekrar sınırları geçtim, birçok farklı dil duydum, bir sürü hikaye dinledim. Fotoğrafların yanına anlatılan bir hikaye, bir düşünce, bir iz ya da anlık bir not olarak işlev gören küçük metinler ekledim.
Bazen suyun kenarında dururum ve onun nefesi olmanın ne gibi bir şey olduğunu dinlerim. Nadiren de olsa onu unuttuğumda, bana tükürüyormuş ya da ısırıyormuş gibi gelir. Ama bedeni ve özüyle tüm politika ve ön yargılardan uzak denize insani nitelikler atfedilmemeli. Onun benden çok daha büyük bir güç olduğunu aklımda tutmak hoşuma gidiyor.
Özgeçmiş:
1960 yılında İngiltere'de doğdu. Westminster Üniversitesi'nde (Polytechnic of Central London) sinema, fotoğrafve video okudu. Henri Cartier Bresson Vakfı Ödülü (2011) de dahil birçok ödül sahibi. Yıllarca Türkiye ve yakın coğrafyasında yaşadı ve çalıştı. Hem ulusal hem de uluslararası alanda eserleri sergilendi. Yakın zamanda ilk büyük retrospektifi Foundacion Mapfre'de (Madrid, İspanya) sergilendi. Şu anda işleri Pier 24'da (San Francisco, Amerika) gösteriliyor. Fotoğraf üzerine dört adet monografinin yazarı.
Benim için fotoğrafçılık bir öğrenme süreci, bir kavrama yolculuğu. Sınırlar, toprak, arzu, kimlik, tarih, hafıza gibi kavramlar ve bunların hikayelerinin nasıl anlatıldığı benim ilgi alanlarım. Kenar ve çeperine dair hem kolektif hem de bireysel düzeyde, düşler ve arzular, tesadüfler ve paradokslar, bilinç dışı ve fotoğraf makinesi ilişkisi benim alakadar olduğum konuları oluşturuyor.